- taşımak
- -i1. 运送, 搬运; 传送: toprak \taşımak 运土 Türkiye’ye petrol taşıyan boru hattı 向土耳其输油的管道 Arabada ne taşıyorsunuz? 您车子运送的是什么货物?Hastayı hastaneye kadar sırtta taşıdı. 他把病人背到了医院。2. 携带; 佩戴; 穿戴: çanta \taşımak 背着包 silâh \taşımak 携带武器 üniforma \taşımak 身穿制服3. 支撑, 承受住: taşımıyan duvarlar 建́ 非承重墙 Evin çatısını taşıyan tahtalar çürümüştü. 支撑屋顶的木料朽了。Bu dal beni taşımaz. 这个树枝承受不住我的重量。4. 拥有, 具备: değer taşıyan bir roman 一部有价值的小说 hakkını \taşımak 有权做 karakter \taşımak 具有某种性格 mana \taşımak 具有某种意义 ortak özellikler \taşımak 具有共同特点 Çocuk dedesinin adını taşıyor. 这个孩子起了祖父的名字。Sol böğrüme bir bıçak sapladı. Hâlâ izini taşıyorum. 他在我在左边扎了一刀, 我现在还有伤疤呢!5. 转́ 承受, 忍受: sorumluluk \taşımak 承担责任 yaşamın ağır yükünü omuzlarında taşıyan insanlar 承担生活重负的人们6. 转́ 怀有(感情等): çocukluk çağının o saf ve sevgi dolu kalbini taşımak 怀有儿时的纯真和爱心
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.